24 Temmuz 2014 Perşembe
Geç Kalınmış Tercih Sonuçları Yorumu
Tercih sonuçları dün akşama doğru açıklandı. Ve ben hiç beklemediğim şekilde 3. tercihimi tutturmuşum. Oysa ben o ilk üçü 'Yani tutmaz ama hadi yazalım da içimde kalmasın' diye yazmıştım ve 3. gelmiş.
Şu an size Angelin gizli tercih bilgilerini açıklıyoruuuz :)
1.Turgut Özal Tam burslu Tıp
2.Fatih Tam burslu Tıp
3.Mevlana Tam burslu Tıp
4.Cerrahpaşa Tıp
5.Marmara Tıp
6.Ankara Tıp
7.Gazi Tıp
8.Ege Tıp
9.Dokuz Eylül Tıp
.
.
.
Özelleri ve İstanbulu puanım tutmasa da bi umut yazmıştım işte. Aslında tutması beklenen 7. tercihim yani Gazi tıptı. Kendimi buna o kadar alıştırmışım ki ekranda Mevlana'yı görünce bi an şok oldum. Ne tepki vereceğimi bilemedim filan.. Bi yandan arkadaşım telefonda 'Ne olmuş Angel?!' diyor. O ilk şoku atlattıktan sonra çığlığı bi basmışım 'Mevlana mı!!! Anneeee Mevlana Mevlanaaaaaa!' Ben zaten hep şehirdışında okumak istemiştim ama denizli bi şehir olaydı iyiydi. Ankaranın kurağından kaçarken Konyaya yakalandık :D Ben ne zaman şehirdışında okuyacağım desem babam hemen:'Şehirdışı yazarsan Konya yazalım hızlı trenle iki saat atlar gelirsin' derdi. Baba duası kabul olur derler adam ne kadar istemişse Konya tuttu. Annem de bi sevindi. Kendisi de Konya mezunudur, annenin yolundan gidiyorsun dedi. Kardeşim zaten şimdiden arkadaşını yatılıya çağırıp benim yatağımı ona verme planları yapıyor :D Ben önceden şehirdışı istiyorum diyince Ankara daha iyi Ankara daha iyi yaparlardı, cidden şehirdışı gelince hemen havaya girdiler hele hele :D Evde durumlar böyle yani ilk şokun ardından gelen sevinç dalgası :D Ama ben çok heyacanlıyım yaa. Yepyeni bir şehir yepyeni bir okul, yepyeni bir hayat. Hem şehirdışı hem değil gibi, atlasam iki saate burdayım. Cidden çok güzel oldu. Ben zaten hep hayırlısı diye dua ederdim, hayırlısı gelmiş İnşallah :)
Ha sevindiğim bir diğer konu da Konyada da bir sürü Korefanı var. Oralarda Koreden de mahrum kalmam yani :D
Son olarak annem iyice tembihledi sakın bana Konyalı dünür filan getirme diye :D Konyada okuyunca biliyor tabi Konyalı dünürleri yakından :)) Merak etme anneciğim ben sana Koreli dünür getireceğim zaten :P
İlk mobilden postumu da yazmış oldum :)) Bu sıralar biraz net sıkıntısı çektiğim için sık güncelleme yapamıyorum kusura bakmayınız ama mobilden kısa kısa da olsa yazmaya çalışacağım. Sağlıcakla kalınn! :)
10 Temmuz 2014 Perşembe
TEEN TOP'IN 4.YILDÖNÜMÜ MÜBAREK OLSUN!
10 Temmuz 2010'da çıkış yaptı benim 6 bebeğim. -Evet içimdeki yapış yapış fangörl ortaya çıktı- Bugün 4. yıllarını doldurdular ve umarım daha uzuuun yıllar bizimle kalırlar...
4 YIL.8 ALBÜM.6 ÜYE.1 GRUP.
Saranghae uri Teen Top!
Ayrıca Teen Top'ı bizlere ulaştıran Shinhwa'dan Andy Ajusshimize ve biricik T.O.P. Media'ya da teşekkürlerimi sunuyorum..
Twitter'da Angel'lar tarafından #TEENTOP4EVER tagi başlatıldı. Katılımlarınız beklenir baylar bayanlarr! :)
4 YIL.8 ALBÜM.6 ÜYE.1 GRUP.
Saranghae uri Teen Top!
Ayrıca Teen Top'ı bizlere ulaştıran Shinhwa'dan Andy Ajusshimize ve biricik T.O.P. Media'ya da teşekkürlerimi sunuyorum..
Twitter'da Angel'lar tarafından #TEENTOP4EVER tagi başlatıldı. Katılımlarınız beklenir baylar bayanlarr! :)
9 Temmuz 2014 Çarşamba
Tıp mı Uluslararası İlişkiler mi?
Bu biraz mavi mi kare mi gibi oldu farkındayım.. Ama durum bu. Şu tercih döneminde bu iki bölüm arasında bocalamakta ve çok acı çekmekteyim -.-
Artık gözümde insanlar ikiye ayrılıyor: 'Tıp taraftarları' ve 'Tıp antileri' diye. Şu dönemde o kadar çok kişiyle bunlar hakkında konuştum ki artık kafam allak bullak. 'Tıp taraftarı' olanların bir çoğunun ise o kadar kazanmışsın tıpa git tabii düşüncesinden ötürü tıp taraftarı olduğunu da biliyorum. Bu insanların söylediği bir diğer cümle ise 'Bir üniversiteyi kazandıysan onu okumak için kapasiten var demektir'. Fakat bu cümle benim derdime deva olmuyor. Sorunum kapasite meselesi değil, bir şekilde okunur o üniversite. Sorunum hayatımı böyle yaşamak isteyip istemediğim..
Bi kere ben uykusuzluğa dayanamam, 7-8 saat ayakta dursam hemen ayaklarım şişer; kan, iris, bilimum yara ve açıklıklardan tiksinirim hatta lafından bile midem kalkar, düzenli ders çalışma alışkanlığım yok, ders çalışma alışkanlığım olmadığı gibi bir sürü gereksiz uğraşım var... Burada size tonlarca 'Angel neden tıpa uygun değil maddesi' sayabilirim. Öte yandan doktorluk gerçekten kutsal bir meslek. İnsanların en ihtiyaç duydukları anda yardımlarına koşmanın verdiği tat inanılmaz, o insanların dualarıyla öte tarafa yapılan yatırımlar da kayda değer. Maaşı zaten iyi prestiji de var. Kısaca duble kazanç. Hem bu dünyan hem öbür dünyan kurtulur Allahın izniyle.
Uluslararasına gelince.. Bana rüya gibi geliyor valla. Öğrenmen gereken dersler ağır değil ve insanın ufkunu açıcı şeyler; ayrıca yine başarılı olmak için birkaç dil öğrenmen gerek ki yapmayı en sevdiğim şeylerden biridir dil öğrenmek; mesleğin gezmeli dolaşmalı, Dünyanın birçok yerine gidebilme şansın var, durağan değil dinamik... Bunlar bana göz kırpan özellikler. AMA. Üniversiteden mezun olunca işsiz kalma olasılığın var ki artık yükseklisans-master yapmayan adamdan sayılmıyor bu tür bölümlerde. Üniversitede kendimi salmayacağımdan emin değilim, sonra not ortalamamın yüksek olacağının da garantisini veremem. Ayrıca sosyal yetenek de çok önemli, sonra o kadar yetenekli insanların arasından sıyrılmak... Yani burada sanki çok fazla karambole gidiyormuşum gibi geliyor. Geleceğimin bir güvencesi yok gibi. Hele ki tıpın yanında... Ha bir de MF çıkışlı olduğum için zaten TM sıralamamın MF kadar yüksek olmaması başka bir etken. Puanım çok çok iyi bir üniversitede uluslararası tutsa belki düşünmeden yazardım ama şu an bunu yapamıyorum.
Şu an TM sıralamam hayalimdeki üni'yi tutmuyor gözükse de onu tıptan önce yazacağım. Olur da gelirse düşünmeden giderim zaten kaderimde de varmış bu bana Rabbimden bir işaret diye düşünürüm valla zaten bunu düşünmeye dünden hevesliyim :D O tutmazsa da başka ünide uluslararası okumak istemiyorum o zaman tıpa döneceğim ve sadece önüme bakıp sevmeye çalışacağım tıpı. Bilmiyorum işte çok zor bu işler. Umarım hakkımda hayırlısı olur ve bu benim gönlüme de yatar. Sıkıntılarımı paylaşmak istedim. Yazdım, rahatladım... Bakalım bu işin sonu nereye gidecek. Bir yola girersem bir daha arkama bakmamayı düşünüyorum çünkü bu bana sadece acı verir. O yüzden şu an iyi düşünmeliyim.
Büyük ihtimal yoktur ama hani belki küçük bi ihtimal bu sıkıcı yazıyı sonuna kadar okumuş olan varsa da ona çok teşekkür ediyorum ve onu şu andan itibaren dert ortağım ilan ediyorum. Sağolasın, varolasın dert ortağım... :)
Ve anlamlı bir fotoyla sonlandırıyorum:
Artık gözümde insanlar ikiye ayrılıyor: 'Tıp taraftarları' ve 'Tıp antileri' diye. Şu dönemde o kadar çok kişiyle bunlar hakkında konuştum ki artık kafam allak bullak. 'Tıp taraftarı' olanların bir çoğunun ise o kadar kazanmışsın tıpa git tabii düşüncesinden ötürü tıp taraftarı olduğunu da biliyorum. Bu insanların söylediği bir diğer cümle ise 'Bir üniversiteyi kazandıysan onu okumak için kapasiten var demektir'. Fakat bu cümle benim derdime deva olmuyor. Sorunum kapasite meselesi değil, bir şekilde okunur o üniversite. Sorunum hayatımı böyle yaşamak isteyip istemediğim..
Bi kere ben uykusuzluğa dayanamam, 7-8 saat ayakta dursam hemen ayaklarım şişer; kan, iris, bilimum yara ve açıklıklardan tiksinirim hatta lafından bile midem kalkar, düzenli ders çalışma alışkanlığım yok, ders çalışma alışkanlığım olmadığı gibi bir sürü gereksiz uğraşım var... Burada size tonlarca 'Angel neden tıpa uygun değil maddesi' sayabilirim. Öte yandan doktorluk gerçekten kutsal bir meslek. İnsanların en ihtiyaç duydukları anda yardımlarına koşmanın verdiği tat inanılmaz, o insanların dualarıyla öte tarafa yapılan yatırımlar da kayda değer. Maaşı zaten iyi prestiji de var. Kısaca duble kazanç. Hem bu dünyan hem öbür dünyan kurtulur Allahın izniyle.
Uluslararasına gelince.. Bana rüya gibi geliyor valla. Öğrenmen gereken dersler ağır değil ve insanın ufkunu açıcı şeyler; ayrıca yine başarılı olmak için birkaç dil öğrenmen gerek ki yapmayı en sevdiğim şeylerden biridir dil öğrenmek; mesleğin gezmeli dolaşmalı, Dünyanın birçok yerine gidebilme şansın var, durağan değil dinamik... Bunlar bana göz kırpan özellikler. AMA. Üniversiteden mezun olunca işsiz kalma olasılığın var ki artık yükseklisans-master yapmayan adamdan sayılmıyor bu tür bölümlerde. Üniversitede kendimi salmayacağımdan emin değilim, sonra not ortalamamın yüksek olacağının da garantisini veremem. Ayrıca sosyal yetenek de çok önemli, sonra o kadar yetenekli insanların arasından sıyrılmak... Yani burada sanki çok fazla karambole gidiyormuşum gibi geliyor. Geleceğimin bir güvencesi yok gibi. Hele ki tıpın yanında... Ha bir de MF çıkışlı olduğum için zaten TM sıralamamın MF kadar yüksek olmaması başka bir etken. Puanım çok çok iyi bir üniversitede uluslararası tutsa belki düşünmeden yazardım ama şu an bunu yapamıyorum.
Şu an TM sıralamam hayalimdeki üni'yi tutmuyor gözükse de onu tıptan önce yazacağım. Olur da gelirse düşünmeden giderim zaten kaderimde de varmış bu bana Rabbimden bir işaret diye düşünürüm valla zaten bunu düşünmeye dünden hevesliyim :D O tutmazsa da başka ünide uluslararası okumak istemiyorum o zaman tıpa döneceğim ve sadece önüme bakıp sevmeye çalışacağım tıpı. Bilmiyorum işte çok zor bu işler. Umarım hakkımda hayırlısı olur ve bu benim gönlüme de yatar. Sıkıntılarımı paylaşmak istedim. Yazdım, rahatladım... Bakalım bu işin sonu nereye gidecek. Bir yola girersem bir daha arkama bakmamayı düşünüyorum çünkü bu bana sadece acı verir. O yüzden şu an iyi düşünmeliyim.
Büyük ihtimal yoktur ama hani belki küçük bi ihtimal bu sıkıcı yazıyı sonuna kadar okumuş olan varsa da ona çok teşekkür ediyorum ve onu şu andan itibaren dert ortağım ilan ediyorum. Sağolasın, varolasın dert ortağım... :)
Ve anlamlı bir fotoyla sonlandırıyorum:
2 Temmuz 2014 Çarşamba
Yanık Sesli Bilal
Bu Ramazan'ı da STV'de 'Gecenin Bereketi' ile geçiriyoruz. İftarlarda gidiş geliştir yoğunluktur derken Tv'ye pek bakılmıyor ama sahurda bu programı severek izliyorum. Size bahsetmek istediğimse bugün sahurda 'Ahmet Bozkuş'un sesinden dinlediğim ve çok etkilendiğim sahabe devrinden Bilal-i Habeşi ve ezanı ile ilgili bir kıssa.
Sürç-ü Lissan ederim diye korktuğumdan burada size anlatmayacağım fakat üç-beş dakikanızı ayırıp şu linkteki 'Yanık Sesli Bilal' paragrafını okursanız ne demek istediğimi anlayacaksınız. Gönül ister ki siz de 'Ahmet Bozkuş'un sesinden dinleyin onun dolan gözleriyle gözleriniz dolsun, titreyen sesiyle yüreğiniz titresin. Fakat şu an internete düştüğünü sanmıyorum. O yüzden linkini koyamayacağım.
Bu arada Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun :)
Sağlıcakla kalın :)
Sürç-ü Lissan ederim diye korktuğumdan burada size anlatmayacağım fakat üç-beş dakikanızı ayırıp şu linkteki 'Yanık Sesli Bilal' paragrafını okursanız ne demek istediğimi anlayacaksınız. Gönül ister ki siz de 'Ahmet Bozkuş'un sesinden dinleyin onun dolan gözleriyle gözleriniz dolsun, titreyen sesiyle yüreğiniz titresin. Fakat şu an internete düştüğünü sanmıyorum. O yüzden linkini koyamayacağım.
Bu arada Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun :)
Sağlıcakla kalın :)
1 Temmuz 2014 Salı
TEEN TOP TANITIM
Daha önce Koreantürk'te bir arkadaşıma Teen Top'ı tanıtmıştım uzun uzun. Dedim ki yeni bir yazı yazmaya ne gerek var onu kopyala yapıştır :D Üşengeçlikte son nokta :D Hitap şekillerini değiştirip size sunuyorum bu yazıyı. Keyifli okumalar :)
Eveeet şimdi en temel bilgilerden, hiiç bilmeyen birine anlatıyomuş gibi anlatıyorum. O kadarını da biliyoruz heralde filan demeyin :D
Teen Top ımız 6 kişilik oldukça genç, adı üstünde teen yani ergen bir erkek grubumuz olup 'Noonalarının (yani kendinden büyük kızların) kalbini çalan çocuklar' lakabıyla bilinir. Aynı zamanda Korenin en zayıf erkek grubudur. Çünkü kilo ortalamaları 53-54 civarı.. Öhöm ee biraz da boyları kısa -.- Ama sahnede farketmiyor, havalılıkları boylarını örtüyor ;)
T.O.P. Media adlı şirketlerinde Teen Top dışında %100 diye bir grup daha var. [GÜNCELLEME: 2015 yılından itibaren artık UP10TION adlı erkek grubu da TOP Media altında çıkış yapmıştır.] Bu TOP media Korenin köklü müzik gruplarından Shinhwa ya ait. Ve Teen Top ı seçip çıkış yaptıran da bu Shinhwa grubunun üyesi Andy Amcamız.
2010 yılında, en büyükleri 18, maknaeleri 15 yaşındayken çıkış yaptılar. En büyük yani CAP 92li ve asıl maknae Changjo 95li.
Neden asıl maknae dedim, çünkü grubumuzda bir çakma maknae var. Yani maknae gibi davranan ama aslında olmayan. Niye maknae gibi davranıyor derseniz yüzü çok çocuksu ve hareketleri de aynı şekilde. Bu yüzden maknae o gibi görünüyor.
Bu kişi: Ricky.
Zaten kendisi Changjodan sonraki en küçük kişi.
O zaman şimdi yaş sırasıyla tek tek üyelerden gidelim.
CAP (Bang Min Soo)
Grubun rapper'ı ve boğuk sesiyle bilinir. Programlarda pek konuşmaz ve içedönük bir yapısı vardır. Ama bi açıldı mı da tam açılır ona göre Tongue sarhoşum üleyn Sonra kitap okumayı sever ve karizmatiktir. Bi de duygusaldır. Yumuşak başlı olduğu için grupta en büyük olsa da sözünü pek dinletemez. Dinletmek gibi bi derdi de yoktur zaten, o grubundakilerle arkadaş olarak geçinmeyi seçmiştir.
CHUNJİ (Lee Chan Hee)
93lü. Sweet vokal olarak da bilinir. Sesi de cidden güzeldir ama grubun en güzel sesi değil bence ;) En güzel sesine birazdan gelicez :D Selfie leriyle ünlüdür. Yüzü ve dişleri baya güzeldir. Adeta kız güzelliğine sahiptir ve girdiği tüm kız rollerinin altından başarıyla kalkmıştır :D
L.JOE (Lee Byung Hun)
93lü. Grubun en kısa boylusu ve biraz boy takıntısı var. Rapleri müthiştir, G-dragon'ı kendine örnek alır. Zaten Teen Top genel olarak biraz Big Bang hayranıdır. Çoğu programda görüşmek istedikleri veya kendilerine örnek aldıkları kişiler olarak Big Bangi gösterirler. L.Joe iyidir hoştur, havalıdır. Kız gruplarının en çok ilgisini çeken üyedir. Aynı zamanda kız gruplarının yanında 180 derecee değişim gösteren üyedir :D Teen Top genel olarak çok saç rengi değiştiren bi grup olsa da Saçları en çok renk değiştiren L.Joe dur. Bu konuda da G Dragonu örnek almış bence, ne dersiniz?
NİEL (Ahn Daniel)
94lü. Grubun ana vokalidir. Büyük dudaklarıyla bilinir. Ben ona 46 kromozomlu moli balığım derim :D Çünkü o dudaklarıyla adeta bir moli balığı. Ayrıca dansta da çok iyidir. Farklı bir sesi vardır, beğenen çok beğenir, beğenmeyen hiç beğenmez ortası yok :D Zaten dudakları yüzünün yarısını kapladığı için küçük görünen gözleri gülünce iyice yok olur. Dişleri de pek bi güzeldir. İki tane köpeği vardır, ve onlara bakmayı çok sever. Teen Top'ın oyun kralıdır. Teen Top oyunları pek seven bi grup: Candy Crush olsun, Temple Run olsun ve Niel de bunlarda best best best of. Aynı zamanda grubun en konuşkanı ve genelde sunuculukları da o yapar.
RİCKY (Yoo Chang Hyun)
95li. Daha önce bahsettiğim çakma maknae. Aslında sesi pek iyi değildir. Dansı da idare eder. Ama o bir insanların kalplerini çalma uzmanıdır. Şirinlikleriyle herkese hemen kendini sevdirir. Genelde hep arabulucu ve şakacıdır. TV programlarında, röportajlarda hep gwiyomi yaptırılan kişidir. Böyle al evcil hayvan diye besle gibi bişeydir. Ama son zamanlarda tarzını değiştirip erkeksi olmaya çalışıyor :D Pek beceremez bence :D Ama istediğinde yeterince cool ve havalı olduğu da bi gerçek tabii. (Bkz: yukarıdaki resmi)
CHANGJO (Choi Jong Hyun)
95lidir. Liseden daha geçen yıl mezun olmuştur (Ricky de öyle) Grubun Dansçısıdır. Dans ederken oldukça havalıdır. Maknae olmasına rağmen hiç öyle gibi değildir. Yüzü yaşından çok daha olgundur. Grupta saç rengini en az değiştiren kişidir, hatta diğer üyeler bu yüzden ona özendiklerini söylemişlerdir. Çocukları çok sever çok da iyi anlaşır. Dışarıya olgun bi imaj verse de biz fanlar onun çocuk kalbini anlarız :)
Bunlar genel bilgilerdi. Tabii bunlar internette araştırıp bulduğum şeyler değil, bunlar tek tek tek tek benim deneyim ve gözlemlerim sonucu yapılmış saptamalar. Zaten her yerde bulabileceğin doğum tarihleridir, boyları, kilolarıdır onlara girmedim. Ben genel görüşümü anlattım böyleler yani :)
Bi de Teen Top'ın geneline konuşayım. Çok büyük bir şirkette olmamalarına rağmen bu güne kadar yani 4 yıldır gayet başarılı bi şekilde bu sektörde varlıklarını sürdürüyorlar. Bunu tamamen yeteneklerine ve çok çalışmalarına bağlıyorum. Evet gerçekten çok çalışıyor ve fanların sevgisini hak ediyorlar. Fanlarına ANGEL deniliyor ve her kazandıkları ödülde Angellarına teşekkür etmeyi unutmuyorlar. Bizim onları sevdiğimiz kadar onlar da bizi sevip sayıyorlar. Şu an hiçbirinin sevgilisi yok ve Angelları sevgilileri saydıklarını, onlara daima sadık kalacaklarını söylüyorlar. Daha küçücük yaşlarında çıkış yapıp ailelerinden ayrı, grup olarak beraber yaşamaya başldıkları için birbirlerine çok bağlılar. Ve ağızlarına geleni olduğu gibi söylüyorlar utanmadan, çekinmeden. Kameralar önünde de evde nasılsa öyleler, birbirlerine laf sokuyor, kusurlarını açık açık söylüyorlar ;) Abi ÇOK DELİLER YAA!
Mesela twitterda birbirlerinin uyurken, çirkin pozlarını paylaşıyorlar :D
Büyük ihtimal anlamışsınızdır, benimki Niel o.o Ama aslında hiçbirini ayıramam hepsi benim bebeklerim :D
Umarım sıkılmadan okumuşsunuzdur.
ELVEDA :)
Eveeet şimdi en temel bilgilerden, hiiç bilmeyen birine anlatıyomuş gibi anlatıyorum. O kadarını da biliyoruz heralde filan demeyin :D
Teen Top ımız 6 kişilik oldukça genç, adı üstünde teen yani ergen bir erkek grubumuz olup 'Noonalarının (yani kendinden büyük kızların) kalbini çalan çocuklar' lakabıyla bilinir. Aynı zamanda Korenin en zayıf erkek grubudur. Çünkü kilo ortalamaları 53-54 civarı.. Öhöm ee biraz da boyları kısa -.- Ama sahnede farketmiyor, havalılıkları boylarını örtüyor ;)
T.O.P. Media adlı şirketlerinde Teen Top dışında %100 diye bir grup daha var. [GÜNCELLEME: 2015 yılından itibaren artık UP10TION adlı erkek grubu da TOP Media altında çıkış yapmıştır.] Bu TOP media Korenin köklü müzik gruplarından Shinhwa ya ait. Ve Teen Top ı seçip çıkış yaptıran da bu Shinhwa grubunun üyesi Andy Amcamız.
2010 yılında, en büyükleri 18, maknaeleri 15 yaşındayken çıkış yaptılar. En büyük yani CAP 92li ve asıl maknae Changjo 95li.
Neden asıl maknae dedim, çünkü grubumuzda bir çakma maknae var. Yani maknae gibi davranan ama aslında olmayan. Niye maknae gibi davranıyor derseniz yüzü çok çocuksu ve hareketleri de aynı şekilde. Bu yüzden maknae o gibi görünüyor.
Bu kişi: Ricky.
Zaten kendisi Changjodan sonraki en küçük kişi.
O zaman şimdi yaş sırasıyla tek tek üyelerden gidelim.
CAP (Bang Min Soo)
Grubun rapper'ı ve boğuk sesiyle bilinir. Programlarda pek konuşmaz ve içedönük bir yapısı vardır. Ama bi açıldı mı da tam açılır ona göre Tongue sarhoşum üleyn Sonra kitap okumayı sever ve karizmatiktir. Bi de duygusaldır. Yumuşak başlı olduğu için grupta en büyük olsa da sözünü pek dinletemez. Dinletmek gibi bi derdi de yoktur zaten, o grubundakilerle arkadaş olarak geçinmeyi seçmiştir.
CHUNJİ (Lee Chan Hee)
93lü. Sweet vokal olarak da bilinir. Sesi de cidden güzeldir ama grubun en güzel sesi değil bence ;) En güzel sesine birazdan gelicez :D Selfie leriyle ünlüdür. Yüzü ve dişleri baya güzeldir. Adeta kız güzelliğine sahiptir ve girdiği tüm kız rollerinin altından başarıyla kalkmıştır :D
L.JOE (Lee Byung Hun)
93lü. Grubun en kısa boylusu ve biraz boy takıntısı var. Rapleri müthiştir, G-dragon'ı kendine örnek alır. Zaten Teen Top genel olarak biraz Big Bang hayranıdır. Çoğu programda görüşmek istedikleri veya kendilerine örnek aldıkları kişiler olarak Big Bangi gösterirler. L.Joe iyidir hoştur, havalıdır. Kız gruplarının en çok ilgisini çeken üyedir. Aynı zamanda kız gruplarının yanında 180 derecee değişim gösteren üyedir :D Teen Top genel olarak çok saç rengi değiştiren bi grup olsa da Saçları en çok renk değiştiren L.Joe dur. Bu konuda da G Dragonu örnek almış bence, ne dersiniz?
NİEL (Ahn Daniel)
94lü. Grubun ana vokalidir. Büyük dudaklarıyla bilinir. Ben ona 46 kromozomlu moli balığım derim :D Çünkü o dudaklarıyla adeta bir moli balığı. Ayrıca dansta da çok iyidir. Farklı bir sesi vardır, beğenen çok beğenir, beğenmeyen hiç beğenmez ortası yok :D Zaten dudakları yüzünün yarısını kapladığı için küçük görünen gözleri gülünce iyice yok olur. Dişleri de pek bi güzeldir. İki tane köpeği vardır, ve onlara bakmayı çok sever. Teen Top'ın oyun kralıdır. Teen Top oyunları pek seven bi grup: Candy Crush olsun, Temple Run olsun ve Niel de bunlarda best best best of. Aynı zamanda grubun en konuşkanı ve genelde sunuculukları da o yapar.
RİCKY (Yoo Chang Hyun)
95li. Daha önce bahsettiğim çakma maknae. Aslında sesi pek iyi değildir. Dansı da idare eder. Ama o bir insanların kalplerini çalma uzmanıdır. Şirinlikleriyle herkese hemen kendini sevdirir. Genelde hep arabulucu ve şakacıdır. TV programlarında, röportajlarda hep gwiyomi yaptırılan kişidir. Böyle al evcil hayvan diye besle gibi bişeydir. Ama son zamanlarda tarzını değiştirip erkeksi olmaya çalışıyor :D Pek beceremez bence :D Ama istediğinde yeterince cool ve havalı olduğu da bi gerçek tabii. (Bkz: yukarıdaki resmi)
CHANGJO (Choi Jong Hyun)
95lidir. Liseden daha geçen yıl mezun olmuştur (Ricky de öyle) Grubun Dansçısıdır. Dans ederken oldukça havalıdır. Maknae olmasına rağmen hiç öyle gibi değildir. Yüzü yaşından çok daha olgundur. Grupta saç rengini en az değiştiren kişidir, hatta diğer üyeler bu yüzden ona özendiklerini söylemişlerdir. Çocukları çok sever çok da iyi anlaşır. Dışarıya olgun bi imaj verse de biz fanlar onun çocuk kalbini anlarız :)
Bunlar genel bilgilerdi. Tabii bunlar internette araştırıp bulduğum şeyler değil, bunlar tek tek tek tek benim deneyim ve gözlemlerim sonucu yapılmış saptamalar. Zaten her yerde bulabileceğin doğum tarihleridir, boyları, kilolarıdır onlara girmedim. Ben genel görüşümü anlattım böyleler yani :)
Bi de Teen Top'ın geneline konuşayım. Çok büyük bir şirkette olmamalarına rağmen bu güne kadar yani 4 yıldır gayet başarılı bi şekilde bu sektörde varlıklarını sürdürüyorlar. Bunu tamamen yeteneklerine ve çok çalışmalarına bağlıyorum. Evet gerçekten çok çalışıyor ve fanların sevgisini hak ediyorlar. Fanlarına ANGEL deniliyor ve her kazandıkları ödülde Angellarına teşekkür etmeyi unutmuyorlar. Bizim onları sevdiğimiz kadar onlar da bizi sevip sayıyorlar. Şu an hiçbirinin sevgilisi yok ve Angelları sevgilileri saydıklarını, onlara daima sadık kalacaklarını söylüyorlar. Daha küçücük yaşlarında çıkış yapıp ailelerinden ayrı, grup olarak beraber yaşamaya başldıkları için birbirlerine çok bağlılar. Ve ağızlarına geleni olduğu gibi söylüyorlar utanmadan, çekinmeden. Kameralar önünde de evde nasılsa öyleler, birbirlerine laf sokuyor, kusurlarını açık açık söylüyorlar ;) Abi ÇOK DELİLER YAA!
Mesela twitterda birbirlerinin uyurken, çirkin pozlarını paylaşıyorlar :D
Büyük ihtimal anlamışsınızdır, benimki Niel o.o Ama aslında hiçbirini ayıramam hepsi benim bebeklerim :D
Umarım sıkılmadan okumuşsunuzdur.
ELVEDA :)
K-TİGERS
Greenchicken 'ın önerisiyle izlediğim ve hayran kalıp sizlerle de paylaşmak istediğim muhteşem bir topluluk: K-Tigers
Aslen tekvando kursu olup sadece Kore'de değil dünyanın farklı farklı yerlerinde şubeleri olan oldukça büyük ve kaliteli bir şirket. İnsanlar ise onları Youtube kanallarındaki dans coverlarından ve katıldıkları bazı yarışma programlarından tanıyorlar.
Ben de Youtube'daki dans cover'larına vuruldum o.O Tekvando ile dansı birleştirip ortaya mükemmel bir şey çıkarmışlar. Fazla söze gerek yok. Keyifle izlemeniz dileğiyle..
K-TİGERS YOUTUBE KANALI LİNKİ:
http://www.youtube.com/channel/UCcUg1yv78NpKNSih6GZK-DQ
NOT:Ben en çok Taeyang Ringa Ringa ile EXO Overdose'a çektikleri klipleri beğendim. Siz hangilerini beğendiniz??
NOT2: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?:Taeyang'ın, Ringa Ringa cover'ını görüp twitter hesabında 'Bunu görmelisiniz!' yazarak paylaştığını ve G-Dragon'ın da bunu retwitleyip altına da yorum yazdığını biliyor muydunuz?
Aslen tekvando kursu olup sadece Kore'de değil dünyanın farklı farklı yerlerinde şubeleri olan oldukça büyük ve kaliteli bir şirket. İnsanlar ise onları Youtube kanallarındaki dans coverlarından ve katıldıkları bazı yarışma programlarından tanıyorlar.
Ben de Youtube'daki dans cover'larına vuruldum o.O Tekvando ile dansı birleştirip ortaya mükemmel bir şey çıkarmışlar. Fazla söze gerek yok. Keyifle izlemeniz dileğiyle..
K-TİGERS YOUTUBE KANALI LİNKİ:
http://www.youtube.com/channel/UCcUg1yv78NpKNSih6GZK-DQ
NOT:Ben en çok Taeyang Ringa Ringa ile EXO Overdose'a çektikleri klipleri beğendim. Siz hangilerini beğendiniz??
NOT2: BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?:Taeyang'ın, Ringa Ringa cover'ını görüp twitter hesabında 'Bunu görmelisiniz!' yazarak paylaştığını ve G-Dragon'ın da bunu retwitleyip altına da yorum yazdığını biliyor muydunuz?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)